Powered By Blogger

Kutup Ayısı

Kutup ayısı, bugün dünya üzerinde yaşayan kara etoburlarının en büyüğüdür.Aslında akrabası boz ayı ondan çok daha iridir fakat boz ayı hem et hem de ot yer.Fakat kutup ayısı ise sadece etoburdur.Yetişkin bir kutup ayısı 2.6 metre uzunluğuna erişebilir. Şu ana kadar tanımlanabilen ayı türleri içinde en kalın posta sahip olanıdır. Kürk olmayan dış organları burnu ve ayak tabanlarıdır. Kutup ayısının boynu diğer ayı türlerinden daha uzundur. Ayrıca ısı yalıtımı amacıyla kulakları da daha küçüktür ve kafatası daha uzun bir yapıya sahiptir. Kutup ayıları adeta yüzmeleri için tasarlanmış güçlü uzuvlara ve onlar için palet görevi gören gelişmiş ön pençelere sahiptir. Ayak parmakları birbirlerine bağlı değildir. Pençeleri içeri çekilemez ve kar üzerinde rahat yürüyebilmeleri ve buz katmanlarını kazabilmeleri için tasarlanmıştır. Bununla beraber ayak tabanları şok emici bir özelliğe sahiptir. Sivri pençeleri de kar üzerine yüksek bir izdüşümü uygular ve kar üzerinde kaymadan yürüyebilmelerini sağlar. Dişiler erkeklerin hemen hemen yarısı kadardır. Gebe bir dişi kutup ayısı yaz boyunca kış uykusu için 500 kg yağ stoku depolamak zorundadır. Ortalama bir yavru kutup ayısı doğduğunda 700 gram ağırlığındadır. Yavrular her ne kadar küçük olsalar da görünüş olarak yetişkinlere oldukça fazla benzerler. Yetişkin kutup ayıları 900 kg ye kadar erişir.



Kutup ayısının burnu ve derisi siyahtır. Sanılanın aksine postu beyaz renkte değildir. Kutup ayısının postu yarı saydamdır. Bu post, hem iyi bir kamuflaj sağlar hem de soğuğa karşı korur.
Kutup ayılarının sarıya çalan beyaz renkli kürkleri tıpkı ördeklerde olduğu gibi, suyu üzerinden kaydıracak yapıya sahiptir. Ayrıca tırnaklarının arası yarı uzunluğuna kadar yüzme zarı ile kaplıdır.
Diğer arktik hayvanların aksine kutup ayısı, yazın daha koyu renkli bir posta sahip olmak için tüy dökmez. Post mor ötesi ışığı emer. Tüylerin fiber-optiközellikleri yoktur ve ışığı ya da ısıyı transfer etmezler. Buna rağmen postun altındaki alt tabaka kutup ayısını öyle iyi izole eder ki, 10 °'nin üzerinde aşırı ısınma problemi ile karşı karşıya kalır. Post, ayının kızılötesinde görünmesini engeller, kızılötesinde kutup ayısının sadece burnu ve nefesi görülür[5]. Bu alt tabaka birkaç santimetre boyunda kısmen daha seyrek içi boş tüylerle kaplıdır. Bu koruyucu tüyler gergin, parlak ve diktir, alt tabakanın ıslakken düğümlenip karışmasını engellerler. Böylece su daha donamadan kolayca silkinebilir. Ayrıca kutup ayısı bu tabakadaki nemden kurtulmak için karda yuvarlanır.

2005 yılında Brooklyn hayvanat bahçesindeki birçok kutup ayısı alt tabakalarında yetişen bir yeşil alg yüzünden yeşil renge büründü. O yıl Chicago alışılmadık sıcaklıkta nemli ve kuru bir yaz geçirmişti. Algler ayılara zarar vermediğinden olaya müdahale edilmedi, kendiliğinden geçmesi beklendi. 2004 şubatında Singapur hayvanat bahçesinde iki ayı aynı sebeple yeşile döndü. Buna Singapur'un sıcak ve nemli havasının yol açtığı açıklandı. Ayılar peroxide blonde adlı kimyasalla yıkandılar. 1980 yazında San Diego hayvanat bahçesindeki üç ayı bu şekilde yeşile dönmüş ve giderilmesi için bir tuz karışımı ile yıkanmışlardı.

Genel kanı, yaşamakta olan kutup ayısı alt türü olmadığı yönündedir. Hatta boz ayılarla kutup ayılarının çiftleşmesinden doğurgan melezler ortaya çıkmasından dolayı bazı kaynaklar kutup ayısının boz ayının bir alt türü olduğunu iddia ederler.
Farklı nüfus sayıları kimin saydığına göre değişiklik gösterir. Kutup ayılarına ilişkin uluslararası otorite sayılan IUCN/SSC Kutup Ayısı Uzman Grubu (Polar Bear Specialist Group "PBSG") adlı bilimsel kuruluş, dünya çapında 20 farklı popülasyon ya da "sürü" olduğunu varsaymaktadır. Diğer biliminsanları 6 faklı popülasyon tanımaktadır.
Diğer kaynaklar şu iki alt türü listelemektedir.
  1. Ursus maritimus maritimus
  2. Ursus maritimus marinus


Kutup ayıları, Ayıgiller familyasının en yırtıcı üyesidir. Besin tercihleri çoğunlukla foklardan yanadır. Diyetlerinin % 95 gibi çok büyük bir oranını halkalı fok vesakallı fok oluşturur. Yetişkin ayılar genellikle fokların yağ ve deri kısımlarını yerken, genç ayılar protein açısından zengin kırmızı etlerini tüketirler. Kutup ayılarının foklar dışında da geniş bir besin yelpazesi vardır. Yengeç dahil birkaç deniz kabuklusu türünü yiyebilir. Ayrıca kutuplara özgü kemirgen türlerini yediği de olur. Foklarla yakın akraba olan morsları, özellikle yavrularını; bununla birlikte bahar aylarında ren geyiğiKanada geyiğiMisk öküzü ve benzeri toynaklılarla da büyük ölçüde beslenir. Beluga balinasını da kıyıya vurduğunda kutup ayılarının hedefi olabilir. Bazen kuşları ve yumurtalarını yediği de olur. Hatta kendi türlerini bile yiyebilirler. Bunun en önemli örneği aç bir erkeğin yabancı bir dişinin yavrusunu öldürüp yemesidir. Omnivor olmasına karşın bitkisel olarak da beslenir. Bitki kökleri, kelpler, bazı meyve türleri de beslenme yelpazesinin önemli bir bölümünü oluşturur. Kutup ayıları bahar gibi sıcak aylarda genellikle karasal hayvanları ağırlıklı olarak avlar. Havalar soğuduğunda ise daha çok okyanusal besinlere ağılık verir. Dişi kutup ayıları kış uykularına yatmadan önce balinalar, foklar, morslar ve buna benzer okyanusal ve yağ açısından zengin besinlere yönelirler. Kutup ayıları yetişkin bir morsu devirecek kadar güçlü olmalarına rağmen, böyle riskli ve yorucu bir işe çok nadiren kalkışırlar.

Arktik bölgesinde milyonlarca fok yaşar. Kutup ayıları foklar nefes almak için buzdaki deliklerden çıktıklarında onlara saldırırlar. Kutup ayılarının en yaygın olarak kullandıkları yöntem de budur. Avlanırken en çok güvendikleri duyu koklamadır. Diğer duyuları neredeyse insanınkine yakınken, koku alma duyuları insanınkinin 2100 katı daha hassastır. Fokların nefes alma deliklerinden çıktıklarında verdikleri nefesin kokusunu kilometrelerce öteden algılayabilirler. Kutup ayısı, bu deliğin yanına gelir ve fok dışarı çıktığında ön pençeleriyle ona saldırır. Daha sonra da buzların üzerine çeker ve yer. Keskindişleriyle kafatasını ısırırlar ve foku öldürürler. Kutup ayıları bazen foklara sessizce yaklaşarak onları buzun üstünde dinlenirken de avlayabilirler. Eğer fok dikkat etmezse, ayı ansızın ortaya çıkıp ona doğru atak yapabilir. Fok avlamanın bir başka yolu da şöyledir: Buzun altındaki fokun kokusunu alan ayı, güçlü ön pençeleriyle buza vurarak kırar ve altındaki foka dişleriyle ve pençeleriyle saldırır.

Kutup ayılarının duyabilme yetenekleri muhtemelen insanınınkine yakındır. İnsanlar en düşük frekans olarak 0,02 kHz, en yüksek frekans olarak da 20 kHz duyabilirler. Araştırmalar kutup ayılarının görme duyularının da insana oldukça benzer olduğunu ortaya çıkarmıştır. Gözlerinin arkasında onları güneşten gelenultraviyole, yani mor ötesi ışınlardan korur. Kutup ayılarının dokunma duyusu hakkında oldukça az bilgiye sahibiz. Ancak bilim adamları onların nesneleri burunlarıyla, dilleriyle ve pençeleriyle dokunarak tanımaya çalıştığını ortaya çıkarmışlardır. Araştırmalar kutup ayılarının tat alma duyularıyla ilgili fazla bir bilgi vermemiştir. Bununla birlikte kutup ayısının tat alma duyusunun hassaslığı ya da hangi yemeğe ne kadar önem verdiği de açıkça öğrenilememiştir. Yalnızca besinleri birbirinden ayırdığı bilinmektedir. Kutup ayılarının av esnasında güvendikleri en hassas duyuları ise kokudur. Bir av köpeğinden 7 kat iyi koku alabilir. Bu insanınkinden 2100 kat daha hassas demektir. Araştırmalara göre kutup ayıları 32 km (20 mil) uzaklıktan avlarının kokusunu alabilmektedir.
Kutup ayıları muhteşem yüzücülerdir. Arktik Denizi’nin dondurucu sularında 60 mil, yani 100 km gibi muazzam bir mesafeyi yüzerek aşabilirler. Bazı durumlarda zamanlarının büyük bir kısmını yüzen buz kütlelerinin üzerinde geçirirler. 12 cm (5 in) kalınlığında bir yağ tabakasına sahiptirler. Bu tabaka hafif olduğundan onların su yüzeyinde daha az efor harcayarak kalabilmelerini sağlar. Ayrıca soğuğa karşı bir izolasyon görevi de görür. Son zamanlarda kutup ayıları artan fok avcılığı nedeniyle besin bulamıyor ve yağ tabakaları inceliyor. Ayrıca küresel ısınma nedeniyle de buz tabakaları kırıldığından dolayı kutup ayıları besin bulmak için çok uzun mesafeler yüzerek yorgun düşüyor ve dinlenecek bir buzul bulamadığından boğulabiliyor.

İnsanlar çöplerini dışarı bırakırlar. Bu da onların kutup ayılarıyla karşılaşmalarını sağlar. Kutup ayıları da tıpkı diğer ayılar gibi kusursuz bir koku alma duyusuna sahiptirler. Bu sayede çöplerin kokusunu alırlar ve insanlarla karşılaşırlar. Ayrıca insanların onların habitatını yok etmesi sonucunda da kutup ayıları insanların içine karışıyor. Araştırmalar sonucunda çöp boşaltma ve plansız kentleşme sonucu kutup ayısı ve insanların en çok Churchill veManitoba’da karşılaştıkları ortaya çıktı


Kutup ayıları ilkbaharda çiftleşir. Eşler geçicidir, çiftler arasında bir bağ olmadan sadece üreme için bir araya gelir. Gebelik süresi 240 gündür (8 ay). Yavrular, anne tarafından ekim ayında derin karın içinde kazılan bir inde kışın başında doğar. Genelde iki yavru doğar, daha az sıklıkla da bir veya üç yavru. Dört yavrunun doğduğu çok nadir olsa da görülmüştür. Diğer tüm Ursus ayılarındaki gibi yavrular doğduklarında çok küçüktür. Tipik olarak 30 cm. boyunda ve ortalama 700 gr. ağırlığında olurlar.
Doğduklarında neredeyse tamamen korumasız, tüysüz ve kördürler. Bir ay sonra gözleri açılır, 1,5 ay sonra ise yürümeye başlarlar. Katı yiyeceklerle beslenmeye başlamaları 4-5 ay sonra olur. On ay boyunca kendilerine avlanmayı ve erkek ayılardan korunmayı öğreten annelerinin yanından ayrılmazlar. Anneler yavrularını 2,5 yıl boyunca diğer tüm ayı türlerinden fazla ve sadece deniz memelileri ile karşılaştırılabilecek % 33 oranında yağ içeren bir süt ile emzirirler. Cinsel erişkinliğe 3-4 yaşlarında erişirler. Yetişkin kutup ayılarının 30 yılı aşkın yaşadıkları bilinmektedir.

Hamile kutup ayısı kendisi ve yavruları için kardan bir in kazar. Bunun dışında bir yuvada yaşamazlar. Tipik bir yuva, 2 metre uzunluğundaki bir tünel ve çapı yaklaşık yarım metre olan yuvarlak bir alandan oluşur. Yüksekliği ise yaklaşık yarım metre kadardır. Bu yuvaların genellikle birden fazla odacığı vardır ve kutup ayıları bu odaları yuvanın girişinden daha yüksek seviyede hazırlarlar. Böylece odalardaki sıcak havanın girişten dışarı çıkması engellenmiş olur. Yuvanın üzerine ve girişine kış boyunca yağan karlar yığılır. Kutup ayısı bu kar yığınında sadece hava girecek kadar dar bir açıklık bırakır.
Tavanın kalınlığı 75 cm ile 2 m arasında değişiklik gösterir. Tavanın kalınlığı yalıtım görevi görür. Bu sayede yuva içindeki sıcaklık korunur. Norveç Oslo Üniversitesi'nden araştırmacı Paul Watts, yuvalardan birinin tavanına bir ısıölçer koymuş ve yuvanın sıcaklığını ölçmüştür. Bu çalışma sırasında dışarıdaki sıcaklık -30 °'ye kadar düşerken yuvanın ısısı hep 2-3 derece arasında sabit kalmıştır. Anne ayının karın kalınlığına göre değişen bu yalıtım özelliğini nasıl bilebildiği ise, henüz açıklanamamıştır.
Kutup ayıları kış uykusuna yatmaz, ama hamile veya emzirmekte olan anne ayılar yavruları çok gençken inlerinden dışarı çıkmazlar. Bu dönemde hiç enerji harcamamak ve yavrularının daha iyi beslenmesini sağlamak için metabolizmasını düşürür. 9 ay boyunca önceden depolamış olduğu vücut yağını (en:blubberproteine çevirir ve yavrularının beslenmesini sağlar. Bu aylar boyunca kendisi hiç beslenmez. Metabolizmasını yavaşlatırken kalp atışlarını dakikada 70'den 8'e kadar indirebilir. Bu süre içinde yemek yemediği gibi doğal ihtiyaçlarını da karşılamaz. Böylelikle yavrularını doğuracağı dönemde fazla enerji harcamamış olur. Bu süre için hem kendi hem de yavrularının beslenmesi için tamamen kendi vücut yağına bağlıdır.
2004 yılında National Geographic'in yaptığı çalışmada 1970 yılında sıradan olan üçüz doğuma hiç rastlanmamıştır. Aynı zamanda sadece her yirmi yavrudan biri 18 aylıkken sütten kesilmektedir. Bu rakam 1970'te yarıdan fazlaydı.

ABD, Kanada, Danimarka, Norveç, Sovyetler Birliği 1973 yılında kutup ayılarının korunması ile ilgili bir antlaşma imzaladı.
Kutup ayısı 2006 yılı kırmızı listesinin tekrar değerlendirmesinde VU: hassas (vulnerable): "Vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler" başlığı ile tehdit altındaki türler kategorisine alındı[13]. Küresel ısı değişikliği nedeniyle önümüzdeki 50-100 yıl arasında deniz buzullarında dramatik bir azalma bekleniyor. Bunun sonucunda ortam kaybı ve ortam kalitesinin azalması sonucunda kutup ayısı nüfusunda %30 oranında bir azalma olmasından şüphelenilmekte. Diğer tehditler arasında, kirlenme, gemicilik dolayıyla rahatsızlık, eğlence amaçlı izleme, gaz ve petrol araştırmaları ve yasal ve yasadışı avlanma bulunmaktadır.




  Ursus maritimus in Alaska.jpg


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder